İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | believe in miracles f. | mucizelere inanmak | ||
Tom was a devout Christian who believed in miracles. Tom mucizelere inanan dindar bir Hıristiyandı. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | do you believe in miracles? expr. | mucizelere inanır mısın? |
Konuşma | do you believe in miracles? expr. | mucizelere inanır mısınız? |